TÜBİTAK Bilim ve Teknik’in “Evrim Sayısı” İncelemesi: Ekler
“TÜBİTAK Adnan Oktar’ın Aradığı Ara Formu Bulmuş” başlığıyla BiaMag’da yayınlanan “Evrim Dosyası” incelemesinde ileri sürdüğüm görüşlere dair kanıtları aşağıda ilginize sunuyorum.
Yukarıdakilerden hangisi Darwin kapağı değildir?Scientific American ve Bilim ve Teknik‘in İlgili Dosyalarının KarşılaştırılmasıScientific American’ın Ocak ayında çıkardığı “Evrimin Evrimi” özel sayısı ile Bilim ve Teknik’in Haziran ayında bu sayıyı temel alarak hazırladığı “Evrim Teorisi” sayısını konu başlıkları açısından karşılaştıralım.
Scientific American’ın özel sayısı toplam on makaleden oluşuyor, Bilim ve Teknik’inki ise yedi. Bunlardan dördü Scientific American’dan alınmış. Bilim ve Teknik’in dosya dışı bıraktığı Scientific American makaleleri şöyle:
“Zihnin Evrimi: Psikolojinin 4 Yanılgısı” Oldukça tartışmalı bir alan olan evrimsel psikolojiyi eleştiren bir makale.
“Spore’un Bilimi – Bilgisayar Oyununun “Evrimi”: İlkel canlıları ele alıp onları evrilte evrilte medeniyet kurdurduğunuz popüler bir bilgisayar oyunu olan Spore’daki “evrim” ile gerçek evrim arasındaki farklar üzerine yazılmış bir makale. Eğlenceli ve öğretici…
“Hıçkırık ve Fıtığın Evrimsel Kökeni”: Balık ve kurbağa atalarımızdan zorunlu olarak aldığımız yapıların insanda yol açtığı marazlar.
“Okullarda Yaratılışçılığın Son Maskesi”: Açıklamaya gerek var mı?
“İnsanlığın Geleceği: Evrim İnsanları Nasıl Değiştirecek?”: Popüler inanışın aksine insanlar evrilmeye devam ediyor. Bedenlerimiz ve beyinlerimiz atalarımızınkiyle aynı değil, peki ya torunlarımız” diye soruyor Scientific American.
“İnsan Soyağacı: İnsansı Evriminin Zaman Çizelgesi”: İlk insan fosilinin bulunduğu 180 yıl öncesinden bu yana paleontologlar atalarımıza ait devasa bir kayıt yığını biriktirdiler.” diyor bu kez de Scientific American.
Bilim ve Teknik’in yayınlamayı tercih ettiği Scientific American makalelerinin başlıklarıysa şöyle:
“Darwin’in Yaşayan Mirası: 150 Yıl Sonra Evrim Kuramı”,
“Atomlardan Özelliklere Çeşitlilik”,“Doğal Seçilimin Genetikle Testi”, “Bugünün Dünyasında Evrimden Faydalanmak”
Aslında açıkça görünüyor ama biz yine de söyleyelim. En “zararsız” ve tepki çekmeyecek konular itinayla seçilmiş. İnsan evrimiyle ilgili üç makaleden biri bile dosyaya konmamış ve ABD gibi ülkemiz açısından da ciddi bir sorun olan evrim karşıtlığı makalesiyle, insan zihni ile ilgili bir makale dosya dışı bırakılmış. Bunların yerini doldurmak üzere seçilen makaleler ise açıkça insana özgü olan “Sanat ve Simgesellik” ile “Dilin Evrimi” konuları. Burada açıkça görünen insan ve doğa dualizmine dikkat çekmek istiyorum. İnsanın dili ve sanatı bir yanda, insanın yararına kullanılabilecek evrim (yani doğa) bir yanda.
Türkiyeli evrim-karşıtlarının doğadaki canlıların doğal seçilimle evrimleşmesiyle, yani küçük değişimler geçirip ortam koşullarına uyarlanmasıyla bir sorunları yoktur.Yeter ki türler başka bir türe dönüşmesin, Adem ile Havva’ya dokunulmasın ve yaşamın evriminin hedefsiz, yönsüz, rastlantısal ilahi müdahaleye gerek duymayan, tümüyle doğal bir süreç olduğu ileri sürülmesin. Bu, “evrimin teknolojisini, faydalarını alalım ama ne anlama geliyor bilmesek daha iyi olur” demek değil midir?
Her bir Makalenin Farklı Çevirmen ve Redaktörlerce Hazırladığına Dair Kanıtlar
Makalekerin farklı çevirmen ya da redaktörlerin elinden çıktığını anlamak için üsluba, çevirideki yetkinlik farkına bakmak yeterli. Bazıları gerçekten oldukça kötü, diğerlerinde ise konunun uzmanı olmamaktan kaynaklanan yine önemli sorunlar dışında pek bir çeviri kusuru yok. Üslup farkıyla birlikte aşağıda görülen sözcük seçimleri farklı çevirmenlerin varlığının kuvvetle muhtemel olduğunu gösteriyor.
Darwin’in Yaşayan Mirası
Atomlardan Özelliklere Çeşitlilik
Doğal Seçilimin Genetikle Testi
Bugünün Dünyasında Evrimden Faydalanmak
variation
varyasyon
çeşitlilik
–
varyasyon
frequency
–
sıklık
frekans
–
evolve
evrilmek
evrimleşmek
Evrimleşmek, oluşmak
Evrimleşmek,
hybrid
–
–
kırma
Melez-leştirme,
sequence
–
diziliş, dizilmek, dizilim, dizi
Sekans, frekans,
dizisi, dizi, diziliş,
“Evolved” yerine “oluşmak”, “sequence” için “frekans” ve “hybrid” için “kırma” demek dışında bunların hepsi doğru kullanım. Ama genelde birini kullananın diğerini kullanmasını beklemediğimiz çok genel geçer sözcükler.
Çevirmen ve Redaktörlerin Konuya Hakim Olmadığını Gösteren Terim ve Kavram Hataları
Bunların çoğu anlamın/anlaşılırlığın bozulduğu ve açıkça konuyu bilen birinin yapmayacağı hatalardan örneklerdir.
Özgün
Yanlış Kullanım
Doğrusu
Darwin’in Yaşayan Mirası
grosbeak
iri gagalı kuş
Kocabaş
scala naturae
doğa cetveli
varlık zinciri / varlık merdiveni
“unfit”
seçilim değerine sahip olmayan
uygun olmayan
fittest
en güçlü
en uygun
progression
ilerleme
sürme/devam etme
gradual
aşamalı
tedrici
Atomlardan Özelliklere Çeşitlilik
variant
Değişik özelliklerin
çeşit
blending
melezleşme
harmanlanma
DNA replication
DNA kopyalanması
DNA eşlenmesi
double helix
çifte sarmal
ikili sarmal
Three spined sticklebacks
Üç omurgalı dikenli balık
Üç-dikenli dikenlibalık/ dikenlibalık
pelvic
Arka kalça yüzgeci
Pelvik yüzgeç
change
Değişiklik
değişim
Deoxyribonucleic acid
Dezoksiribonükleik asit
Deoksiribonükleik asit
complete human genomes
bütün insan genomlarının
tam insan genomlarını
point mutation
noktasal mutasyon
nokta mutasyon
Doğal Seçilimin Genetikle Testi
genetic drift
genetik kayma
genetik sürüklenme
neutral theory
nötralite kuramı
nötral kuram
pollination
tozaklama, polenleme
tozlaşma
hybrid sterility
kırma kısırlığı
melez uyuşmazlığı/yaşamazlığı
pollinators
polenleyen
tozlaştırıcı
reproductive isolation
üretici izolasyonu
üreme yalıtımı
related
ilintili
akraba
Bugünün Dünyasında Evrimden Faydalanmak
quantitative methods
niceleyici yöntemler
niceliksel yöntemler
replicate
kopyalamak
eşlenmek/çoğaltmak
waterfowl
tatlı su kuşu
sukuşu
life-form
yaşam türü, yaşam formu, yaşam cinsi
yaşam biçimi
fragment
bölüm
parça
unculturable
kültürü alınmamış
kültüre alınamayan
abundance
üreme
bolluk
host shift
konak kaydırma
konak değiştirme/atlama
Kötü Çeviriye Dair Kanıtlar
Çevirmenler konuya hakim olmadıklarından terim ve kavramların yaygın ve doğru karşılıklarını kullanmamanın ötesinde hatalı çeviriler de yapmışlar. Bunlara her makaleden örnekler göstermek mümkündür. Aşağıdakiler, yalnızca seçilmiş çarpıcı örneklerdir, sadece bunlardan ibaret sanılmasın. Bilim ve Teknik açısından tüm bu alışılmadık hatalar kabul edilemez derecede feci bir nitelik kaybına işaret ediyor. Bunun derginin geneli içinde geçerli mi yoksa bu dosyaya özgü bir durum mu olduğunun ayrıca soruşturulması gerekir.
Darwin’in Yaşayan Mirası’ndan
O kadar da kötü olmayan şu örneğe bakarak “Beagle’ın ambarındaki kamera” ve “DNA örnekleme cihazlarının” bugünkülere pek benzemediği kanısına varabiliriz!:
“Artık Beagle’ın kargo ambarındakilerle hiçbir ilgisi olmayan gelişmiş kameralar, bilgisayarlar, DNA örnekleme araçlarıyla donanmış araştırmacılar, Darwin’in eserinin bugün de geçerli olduğunu kanıtlamaktadırlar.”
Şu cümle “What is the origin of the genetic variation on which natural selection operates?” şöyle çevrilmiş: “Doğal seçilimin işler kıldığı genetik varyasyonun kökeni nedir?” aslında şöyle olmalıydı:
“Doğal seçilimin üzerinden işlediği genetik çeşitliliğin kökeni nedir?”
Neredeyse zıt bir anlam çıkıyor.
“And Dağları’nda yapılan bir yürüyüş gezisinde 2000’li rakımlarda keşfettikleri çok eski zamanlardan kalma deniz tortusu, Lyell’in fikirlerinin hayata geçmesine yardımcı oldu.”
“Yürüyüş gezisi” nedir bir yana, aslında “deniz çökeli” olması gereken “deniz tortusu” Lyell’in düşüncelerinin hayata geçmesine nasıl yardımcı olabilir?
“Hatta 1860’larda Darwin’in kuzeni Francis Galton ve başkaları, modern toplumun, “seçilim değerine sahip olmayan” mensuplarını doğal seçilimden koruduğundan yakınmaya başlamıştı.”
Özgün cümlede tırnak içindeki “unfit”, “seçilim değerine sahip olmayan” diye çevrilmiş. “Seçilim Değeri” Evrim Çalışkanlarının evrimsel biyolojideki “fitness” için önerdiği karşılık, kullanılmaya başladığını görmek güzel, ancak yanlış kullanılmış. Burada kavramın geçmişteki yanlış kullanımlarından birine tırnaklar arasında atıf yapılmış. Bu yüzden burada “uygun olmayan” ya da “uyum gücü olmayan” kullanılmalıydı. Tabii bu arada “seçilim değeri” olmamak diye bir şey de olamayacağından tümüyle yanlış oluyor bu çeviri.
“Darwin çalışmasında, kalıtımı her dokudan atılıp, kopyalanmak ve sonraki nesillere aktarılmak üzere cinsel organlara seyahat eden farazi ‘küçük tohumcuklar’a dayandıran bir kalıtım mekanizması betimlememişti.” Sadece sağduyu bile bu cümlede bir şeylerin ters gittiğini anlamaya yeterli, tabii ki Darwin bu uzun uzun tanımlanan kalıtım modelini “betimlemişti”. Yapmadığı şey bir kalıtım mekanizması “tanımlamak”tı. Biraz kafa karıştırıcı, kabul ediyorum. Scientific American makalesinin yazarı biraz ortalığı karıştırmış ama özgün ve doğru hali bu…
Atomlardan Özelliklere Çeşitlilik
Bu makale ufak tefek pürüzler dışında genel olarak çeviri açısından da, kavram karşılıkları açısından da çok sorunlu değil. Ancak yılların “ikili sarmal”ı (double helix) çoğunlukla doğru kullanılsa bile bir yerde “çifte sarmal” şeklinde yazılmış.
Öte yandan, 35. sayfada yer alan bir resim altı yazısında “üç omurgalı dikenli balık” ile onun “arka kalça yüzgeçleri” her halde bu dosyada yapılmış en absürd hatadır. “Üç omurgalı” yaratıkları, eğer “yapışık üçüz” diye bir şey yoksa, ancak Harun Yahya’nın hayalini kurduğu geçiş biçimi tasvirlerinde görebiliriz. O yüzden bu gafı art niyetsiz bir harunyahyasallık olarak tanımlayabiliriz.
Yeri gelmişken belirtelim, resim altı ve şekil içi yazıları genellikle asıl metni çevirenden farklı bir çevirmen tarafından yapılmış gibi duruyor. Böylece serpiştirilen New Scientist alıntılarıyla birlikte bir sayfada üç farklı çevirmenden ürünlerle karşılaşma şansına sahip oluyoruz. Bu kargaşa içinde bir resim altı yazısının çevrildikten sonra ikinci bir göze takılmadan yayınlanma olasılığı oluyor demek ki. Yine de bu çeviriyi yapan eğer “google translate” değilse “üç omurga” ve “balık kalçaları”nda bir gariplik olduğunu fark etmemesi yine de enteresan.
Biraz daha açalım: Three spined-stickleback isimli balık Türkçe’ye dikenlibalık ya da dikencebalığı olarak çevriliyor. “Three spined” ise bize bu dikenlibalığın “üç dikeni” olduğunu bildiriyor. “Spine” İngilizce’de dikenin yanı sıra omurga anlamına da geliyor. Ama tabii yeryüzünde bildiğim kadarıyla birden fazla omurgaya sahip bir canlı yok…
Doğal Seçilimin Genetikle Testi
Bu makaledeki resim-altı/şekil-içi yazılarıyla ana metnin çevirisi arasındaki farklar çevirilerin farklı kişilerce yapıldığı izlenimini kuvvetlendiriyor. Türkçesi yaygın olarak genetik sürüklenme olarak kabul edilen “Genetic drift” terimi ana metinde ısrarla “genetik kayma” olarak Türkçeleştirilmişken 41. sayfadaki resim altı yazısında doğru bir şekilde “genetik sürüklenme” olarak kullanılmış. Tersi, yani metinde doğru resim-altında yanlış olsaydı redaktörün/editörün gözünden kaçmış demek daha doğru olurdu.
Bu makalenin çevirmeni terimler konusunda özellikle kötü örneğin yaygın olarak kullanılan tozlaşma (pollination) için “polenlenme” denmiş yanına da parantez içinde “(tozaklanma)” diye açıklama yapılmış. Haliyle tozlaştırıcı da, polenleyen olmuş.
“Darwin’in aksine biyologların çoğu genellikle biyolojik türler kavramını benimserler. Burada kritik nokta, türler arasında yeniden üretici izolasyon olduğudur, yani genetik özellikleri onların birbirlerinden gen alıp vermelerini engeller.” diye çevrilmiş aslında şunun gibi bir şey olmalıydı:
“Darwin’den farklı olarak modern biyologların çoğu ‘biyolojik tür’ denilen kavramı benimser. Bu kavramın temel düşüncesi, türlerin birbirinden üreme yalıtımıyla ayrıldığıdır, yani türlerin birbiriyle gen alışverişinde bulunmasını engelleyen kalıtsal özellikleri vardır.”
Tabii ki bu şekilde çevirebilmek için “biraz” biyoloji bilmek gerekiyor…
Bugünün Dünyasında Evrimden Faydalanmak
Bu çeviride ilk dikkati çeken “ispat, elzem, tavsiye” gibi sözcüklerin varlığıdır. Normal de Bilim ve Teknik’te bunların yerine “kanıt, zorunlu/gerekli, öneri” kullanılır. Kelime düşmanlığı/ayrımcılığı yaptığım sanılmasın. Yeri geldikçe ben de bu kelimeleri severek ve isteyerek kullanıyorum. Hepimiz de kullanıyoruz, ancak Bilim ve Teknik’de ortak bir dil tutturulması açısından bu ve bunun gibi kelimeler Türkçe alternatifleriyle değiştirilirdi. Dosya boyunca aynı durumun Türkçe karşılığı olan İngilizce kökenli (spesifik gibi) kelimeler için de geçerli olduğunu belirtelim. Bu durumun editoryal bir zafiyete işaret etmenin ötesinde bir anlamı olduğunu sanmıyorum.
Tozaklamayla burada da karşılaşıyoruz. Birkaç başka terminolojik hata içinde en dikkat çekeni “life-form”un birbiri ardı sıra gelen iki cümleden ilkinde “yaşam türü” diğerinde “yaşam formu” olarak kullanılması. “Yaşam türü” yanlış, diğeri kullanılabilir ancak benim buna önerdiğim karşılık “yaşam biçimi”dir.
“Zeki tasarımın ürünü olmadığı düşünülen bazı özellikler aslında faydalı olabilmektedir. Örneğin ateş, ishal ve kusma, mikrobik enfeksiyonların tasfiye edilmesine yardımcı olur ” diye çevrilen bölüm şöyle çevrilse daha anlaşılır olurdu.
“Zekice tasarlanmamış gibi görünen bazı özellikler aslında faydalı olabilirler. Örneğin ateş, ishal ve kusma, mikrobik enfeksiyonların tasfiye edilmesine yardımcı olur”
Yine de bu makale terminolojik hataları saymazsak çeviri açısından o kadar da sorunlu değilmiş gibi duruyor.
Kanıtlar bölümünün sonu.
Murat Gülsaçan sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.
“TÜBİTAK Bilim ve Teknik’in “Evrim Sayısı” İncelemesi: Ekler” için 2 yorum
Merhaba,
Makaleleri okumadım, ancak “progression” kelimesinin karşılığı olarak “ilerleme” yerine neden “sürme/devam etme”yi önerdiğinizi anlayamadım.
Örneğin “Does evolution involve progress?” sorusunu Türkçe’ye çevirirken “ilerleme” yerine “sürme/devam etme” kullandığımızda sorunun asıl anlamını yitireceğine inanıyorum.
“Progression” kelimesinin geçtiği cümle şu: “The Grants are just one among many groups that have embarked on missions to witness evolution in action, exemplars of how evolution can at times move in frenzied bursts measured in years, not eons, contradicting Darwin’s characterization of a slow-and-steady progression.”
Sorunun cevabı aslında seni verdiğin örnekte yatıyor. Evrim bir ilerleme içermez, bunun böyle olduğunu iddia edenler olduysa da… Dahası Darwin’de temel olarak evrimin bir ilerleme olduğu düşüncesine değildi.
Senin örneğinde elbette “progression”ın karşılığı olarak “ilerleme”yi kullanmalıyız. Ancak yukarda verdiğimiz cümle için bu doğru olmaz. İşin sırrı zaten hangi karşılığı nerede kullanacağını bilmekte, yoksa google translate bizim için yeterli olurdu.
Merhaba,
Makaleleri okumadım, ancak “progression” kelimesinin karşılığı olarak “ilerleme” yerine neden “sürme/devam etme”yi önerdiğinizi anlayamadım.
Örneğin “Does evolution involve progress?” sorusunu Türkçe’ye çevirirken “ilerleme” yerine “sürme/devam etme” kullandığımızda sorunun asıl anlamını yitireceğine inanıyorum.
BeğenBeğen
“Progression” kelimesinin geçtiği cümle şu: “The Grants are just one among many groups that have embarked on missions to witness evolution in action, exemplars of how evolution can at times move in frenzied bursts measured in years, not eons, contradicting Darwin’s characterization of a slow-and-steady progression.”
Sorunun cevabı aslında seni verdiğin örnekte yatıyor. Evrim bir ilerleme içermez, bunun böyle olduğunu iddia edenler olduysa da… Dahası Darwin’de temel olarak evrimin bir ilerleme olduğu düşüncesine değildi.
Senin örneğinde elbette “progression”ın karşılığı olarak “ilerleme”yi kullanmalıyız. Ancak yukarda verdiğimiz cümle için bu doğru olmaz. İşin sırrı zaten hangi karşılığı nerede kullanacağını bilmekte, yoksa google translate bizim için yeterli olurdu.
BeğenBeğen